Aktur çadır ve karavan kampı

Aktur Çadır ve Karavan Kampı

Türkiye’nin en köklü ve kurumsal kamp alanı; Aktur çadır ve karavan kampı. Kimsenin yer bulamadığı bu meşhur kamp yerini bir de ben anlattım. 🙂

Aktur çadır ve karavan kampı; Datça’nın iki koyunun birleşiminde mükemmel konumu olan bir kamp yeri. 80’lerde buralara araba ile gitmek bile zorken, yollar henüz yapılmamışken çadır kampına buraya gelinirmiş. 80’lerde buraya çadırla gelenler şu anda da karavanla geliyorlar. Aktur’u kocaman bir tatil köyü gibi düşünebilirsiniz. Zamanında burası askeriyeye verilmiş fakat sonrasında anlaşmazlıklar olunca halka açık bir kamp alanına dönüşüp bir de tatil sitesi yapılmış. Ne var ne yok dökeyim şöyle bi herkesin bayıldığı, kimsenin yer bulamadığı, karavancılığın Mekke’si denilen bu Aktur’la ilgili.  🤓

Aktur çadır ve karavan kamp Alanı


Aktur çadır ve karavan kampının daha önce gördüğünüz kamp yerlerine benzemeyeceğine emin olabilirsiniz, burası gördüğüm en kurumsal ve profesyonel kamp yeri. Ödemeyi girişte direkt alıyorlar, gitmeden önce kapora vs istemiyor ama geldiğinizde direkt tüm ücret alınıyor, diğer kamp yerlerinde çıkışta ödedik genelde. Her yer sürekli temizleniyor, bulaşık yıkarken arkanızda biri beklerse şaşırmayın, hemen arkanızdan lavabolar silinip temizleniyor. Tuvaletler de aynı şekilde, ben ilk defa bir kamp yerinde karavanın değil de kampın tuvaletini kullandım/kullanabildim. Sadece biraz eski her şey, ufak bi yenileme iyi olabilir. Her şey kurallı, saatli ve bu kamp yerinin yerlileri olduğunu da rahatlıkla söyleyebilirim. 🙂 Yaş ortalaması epey yüksek, ya anneanneler dedeler var ya da çocuklar var ara jenerasyon kayıp, çocukları büyüklere bırakıp gitmişler. 🙂 Yıllardır tüm yazlarını Aktur çadır ve karavan kampında geçiren bir karavan grubu var. Siz onlara misafirliğe gidiyor gibi oluyorsunuz. Hal böyle olunca da onların alıştığı düzen bozulmaması için gelen de ayak uyduruyor. Kamp’ta saat 21.00’den sonra çıt sesi duyamazsınız, herkes karavanının önüne çekilir ve kısık tonda sohbete devam edilir. Karavanın önünde mini tüplü ocak da dahil ateşli bir şey yakamıyorsunuz. Elektrikli ocak kullanan gördüm, gerçi çift kapılı buzdolabı gördü bu gözler Aktur’da karavanın önünde. 🙂 Anlayacağınız burada yerleşik bir hayat var, bu da benim deneyimime göre çok keyif vermiyor. Her yerden brandalar çekilmiş, herkes kafasına göre bir yere branda bağlamış yüksek çam ağaçlarından kozalak düştüğü için.. Kampta yürürken ip atlıyorsunuz resmen, geceleri çok tehlikeli çünkü her an birine takılabilirsiniz, kampın el atması gereken bir durum diye düşünüyorum. Bundan dolayı aşırı karmaşık bir görüntü de oluyor tabii ki. İçim daralmıştı benim birazcık. Kamp alanının içinde kendi restaurantı ve oteli de var. Aktur çadır ve karavan kampı restaurant’ının fiyatları fena değildi, ister paket yaptırıp karavanınızın önünde yiyebilirsiniz isterseniz de orada masalarda oturabilirsiniz. Enteresan bir hizmet olarak şunu söyleyebilirim; kamp alanı traktörle kapıdan sizin karavanınızı alıyor ve yerine yerleştiriyor. Talep etmeniz gerekiyor ama tabii bu kadar yolu gelmişim buraya mı giremeyeceğim de diyebilirsiniz ama yukarda bahsettiğim gibi her yerden ipler gerildiği için düşündüğünüzden de zor oluyor içeride karavanı hareket ettirmek. Bunu da iyi bir hizmet olarak not düşebiliriz.

Aktur Koyu

Aktur Koyu’nu büyük koy ve küçük koy olarak ikiye ayırabiliriz. Büyük koy sabahları sakin ve denize girmek için muazzam oluyor ama öğlen 12.00’den sonra bir rüzgar başlıyor ve herkes küçük koya kaçışıyor. Küçük koy da sabahları daha rüzgarlı, benim orada kaldığım 2 hafta boyunca bu böyleydi hiç şaşmadı. Büyük koy tarafında duşlar var denizden sonra tuzlu oturmak istemezseniz kullanabileceğiniz ama şezlonglar tamamen sitede evlerde oturan kişilerin, onlar gelene kadar zincirlenmiş bir şekilde kapalı duruyorlar, şaka değil baya zincirle kilitlilerdi. 🙂 Küçük koyda da duş için para ödemeniz gerekiyor, kamp alanında resepsiyondan depozitolu kart alıyorsunuz, 40TL diye hatırlıyorum, o kartı okutarak suyun akmasını sağlıyor ve duş alıyorsunuz. Bana çok garip gelmişti, kart olan kişiyi gören herkes “benim için de okutur musunuz” diye geliyor tabii, kart çok da iyi bir yol değil bence.

Büyük koy tarafında sitenin evleri var, yürüyüş yolu var sahilde ve inanılmaz keyifli. Bisikletle gezmek de çok güzel oluyor ama sahildeki yürüyüş yolunun iki kuralı var; 1- evcil hayvanınız yani örneğin köpeğinizle bu sahil yolunda yürüyemiyorsunuz. Benim hiç hoşuma gitmedi bu kural. 2- akşam 19.00’dan sonra bisikletle sahil yolunda gezemiyorsunuz. Bunu anlayabilirim çünkü gerçekten büyük ve kalabalık bir yer.

Burayı kocaman bir tatil köyü gibi düşünün, ne ararsanız gerçekten var. Koyda keyifli bir günbatımı köşesi olan bir bar var, denizin içinde bile masalar vardı. Koyun sonunda biraz tepede bir Tepe Restaurant var, fiyatlar uygundu ve yemeklerin hepsi çok güzeldi. Bir de deniz kenarında Küçük Ev Restaurant var, burası biraz daha yüksek fiyatlı ama deniz kenarı olduğu için ayrı bir keyfi de var tabii. Koyun iki köşesinde de Migros var, bir tanesi tam kamptan sahile çıktığımız kapının önünde. Müthiş rahatlık tabii, sadece Migros’la da kalmıyorsunuz eczane ve kuaför de var. 🙂 Biz kampçılar için fazla bir lüks. 🙂 🙂 Bitti mi sandınız, son bir bilgi daha vereyim; her Salı harika bir pazar kuruluyor, kamptan yürüyerek 10dk bisikletle 3-4 dk da gidebilirsiniz ve ne ararsanız var. Sabah erkenden gidin 12 den sonra çok kalabalık oluyor. 🙂

Bir de bonus vereyim size; yukardaki fotoğraf için sadece 15 dakikalık bir tırmanış gerekiyor. İki koyun birleşimi olan yerden bir mervidenle başlıyor çıkış rotası, o merdiveni bulun ve o tepeye mutlaka çıkın. 🙂

 

İşin özü; Aktur çadır ve karavan kampı özel bir yer, karavanla gittiğim hiçbir kamp yerine benzemiyor. Medeniyetin başka bir boyutu var burada, 90’larda gibi hissedeceksiniz. 🙂

1 dakikalık kısacık bir video ile kamp alanını göstermiştim, merak edenler buraya tıklayabilir; https://www.instagram.com/p/CS9EOpWjFWJ/?hl=tr

Türkiye’nin en köklü ve kurumsal kamp alanı; Aktur çadır ve karavan kampı. Kimsenin yer bulamadığı bu meşhur kamp yerini bir de ben anlattım. 🙂

 

Yorum Paylaş

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir